-
1 повесть
-
2 история
öykü,tarih* * *ж1) врз tarihисто́рия челове́чества — insanlık tarihi
исто́рия иску́сства — sanat tarihi
исто́рия вопроса́ такова́ — sorunun tarihçesi şudur
2) (рассказ, повествование) hikayeисто́рия его́ жи́зни — onun hayat hikayesi
э́то до́лгая исто́рия! — hikayesi uzun!
3) разг. ( происшествие) olay, vaka
См. также в других словарях:
uzun öykü — is., ed. Uzun hikâye … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzun — sf. 1) İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı 2) Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece. Âşık Veysel 3) zf. Ayrıntılı, derinlemesine Uzun düşündüğünü unuttuğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
öykü — is. 1) Ayrıntılarıyla anlatılan olay 2) ed. Hikâye Çok yazamıyorum ama öyküler içinde yaşıyorum. N. Meriç Birleşik Sözler uzun öykü yaşam öyküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzun hikâye — is., ed. Ayrıntılı olayları ve kişi kadrosu geniş olan hikâye türü, uzun öykü … Çağatay Osmanlı Sözlük
hikâye — is., Ar. ḥikāye 1) Bir olayın sözlü veya yazılı olarak anlatılması İşte en geniş bir programla başlamış kırk senenin hikâyesi. R. N. Güntekin 2) Aslı olmayan söz, olay Anlattıkları hep hikâye idi. 3) ed. Gerçek veya tasarlanmış olayları anlatan… … Çağatay Osmanlı Sözlük